Özcan SEZER
Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi (İSMUS), VIII/1 (2023), s. 79-102
Nüfusun çok hızlı bir şekilde yükselmesi, bilinçsiz insanlar tarafından doğanın yok edilmesi, teknolojik gelişmeler sonrası sanayinin doğaya verdiği büyük hasar gibi sebeplerden dolayı afet sayılarında ve oluş sıklıklarında ciddi bir artış yaşanmaktadır. Günümüzde de görüldüğü gibi ülkemizin büyük bir bölümü başta deprem olmak üzere doğal afet tehlikesi ile halen karşı karşıyadır. Afet meydana gelmeden önce yapılan çalışmalar, ortaya çıkacak hasarın yok edilmesi ya da düşük seviyelerde atlatılması için önem teşkil etmektedir. Bundan dolayı son yıllarda hem merkezi yönetim hem de yerel yönetimler afet yönetimi faaliyetlerine daha fazla yönelmeye başlamışlardır. Türkiye’de afet yönetiminde yer alan temel aktörler, merkezi yönetim ve AFAD, yerelde ise büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve il özel idareleri şeklinde ele alınmaktadır. Ayrıca afet yönetimi içerisinde sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve yerel medya da afet yönetiminin yerel aktörleri olarak yer almaktadır. Bu bahsedilen aktörler ancak merkezi yönetim ve yerel yönetimin iş birliğiyle çözüme yönelik bir güç meydana getirebilecektir. Nitekim yerel yönetimlerin etkisi ve katkısı topluma en yakın yönetim birimi olmasından dolayı daha da önemli bir konuma getirmektedir. Olası bir afet olayına hazırlık aşamasında yerel düzeyde gerçekleştirilen faaliyetlerin temel noktasını büyükşehir belediyelerinin gerçekleştirdiği çalışmalar oluşturmaktadır. Bu çalışmada Türkiye’de afet yönetiminin merkezi ve yerel örgütlenmesi üzerine bir değerlendirme yapılmakta ve merkezi yönetim, yerel yönetim ve sivil toplum örgütlerinin rol ve sorumlulukları tartışılmaktadır.