Merve YÜCE USTA
Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi (İSMUS), IX/2 (2024), s. 105-124
20. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan Geçiş Dönemi Adaleti kavramı, başlangıçta demokrasiye geçmekte olan toplumların geçmişteki insan hakları ihlalleri ile yüzleşmeleri ve adalet arayışları için kullanılmaktaysa da Soğuk Savaşın sona ermesinin ardından sayıları hızla artan silahlı çatışmalar bu kapsamın genişlemesini mecbur hale getirmiştir. Çatışmaların bitmesi için sadece silahların susması yeterli değildir ve kalıcı barış Geçiş Dönemi Adaleti mekanizmalarının (mağdurlar için adaletin temini, gruplar arasında uzlaşı, hakikat komisyonları gibi) etkin şekilde işletilmesiyle doğrudan bağlantılı gözükmektedir. Çalışmada bu bağlantıyı anlamlandırabilmek için öncelikle Geçiş Dönemi Adaletinin çatışma sonrası ortamlarda işleyişi ve mekanizmaları inceleyecektir. Ardından bu unsurların devlet-dışı bir grubun dahil olduğu çatışmalardaki etkinliğini tahlil etmek için seçilen Devlet- Dışı Silahlı Aktör olan IŞİD terör örgütünün eylemleri Geçiş Dönemi Adaletinin onarıcıdan ziyade cezalandırıcı unsurları ön planda tutularak değerlendirilecektir. Çalışmanın bulguları, genelleyici olmasa da Geçiş Dönemi Adaletinin devlet-dışı bir örgütün ihlal ve suistimallerini cezalandırmak hususunda halihazırda etkin ve evrensel bir mekanizmadan
yoksun olduğunu düşündürmektedir.